Bebek, anne karnına ilk düştüğü andan itibaren çevresine uyum sağlamaya ve hayata tutunmaya çalışır. Anne karnında kendi güvenli ortamını yaratır. İhtiyacı olan besine kolayca ulaşır, bulunduğu plasenta içinde güvenle korunur, biyolojik ihtiyaçları anne tarafından sağlanır ve sıcak temaslarla, sevgi sözcükleriyle mutlu bir ortamda gelişimini tamamlar. Kendi güvenli dünyasından doğumla birlikte ayrılır ve artık tanımadığı, yabancısı olduğu bir dünyaya adım atar. Doğumhane odasının soğukluğu, poposuna atılan şaplak, etrafında tanımadığı insanların varlığı ile kendi güvenli dünyasından çıktığını anlar ve ağlamaya başlar. Bebeğin tekrar kendini güvende hissetmeye ihtiyacı vardır. Bu yüzden doktor bebeği annenin göğsüne yatırır ve böylece bebek artık tanıdık bir yerde güvende olduğunu hisseder. İşte böylece anne ile bebek arasındaki bağlanma süreci başlar.

Bağlanma teorisini ilk ortaya çıkaran Bowlby’nin yapmış olduğu çalışma sonucu raporu, yaşamın ilk üç yılında anne yoksunluğu yaşayan çocukların fiziksel ve ruhsal hastalık riski taşıma oranlarının daha fazla olduğunu gösteriyor. Yine bu alanda yapılan birçok araştırma anne ve çocuk arasında kurulan bağların çocuğun ruhsal ve fiziksel gelişimini etkileyen bir unsur olduğunu göstermektedir.

Güvenli Bağlanma

İlk 2-3 yıl içinde annenin çocukla kurduğu bağ, çocuğun kişilik yapısına yön verir. Anne ile çocuk arasında güvenli bağlanma kurulduğu zaman, çocuk bağlandığı kişiye karşı itimat eder ve böylece kendini güvende hisseder. Anne çocuktan ayrıldığı zaman çocuk huzursuz davranışlar gösterir ama annenin geri döneceğine inandığı için anne geri döndüğü zaman mutlu hisseder ve anneyi olumlu duygularla karşılar. Anne, eğer çocuğun ihtiyaçlarına cevap veriyor ve onunla sıcak bir ilişki kuruyorsa güvenli bağlanmayı sağlar.

Örneğin, acıktığı zaman bekletmeden karnını doyurmak, ağladığı zaman onunla temas kurmak, altını değiştirirken nazik davranmak ve ona güzel sözler söylemek. Böylece çocuk, annenin ihtiyaçlarına cevap vermek ve onu korumak için her zaman yanında olduğunu bilir. Güvenli bağlanma yaşayan çocukların ileride ilişkilerinde daha güvenli, empati becerisi yüksek, olaylara uyumlu yaklaşan, sorun yaşandığı zaman pes etmeyen ve çözüm arayan dirençli bireyler olduğu görülmüştür.

Kaçıngan Bağlanma

Kaçıngan bağlanma kurulduğu zaman, çocuk annesi ile güvenli ilişki oluşturamaz. Anne, çocuktan ayrıldığı zaman çocuk ağlayabilir ya da ağlamayabilir ama anne geri döndüğü zaman çocuk yakın ilişki kurmaktan kaçınır ve anneyi yok sayabilir. Anne, çocuğun ihtiyaçlarını karşılamıyor veya göz ardı ediyorsa (ağlamasına rağmen müdahale etmemek, sıcak bir ilişki kuramamak, birlikte vakit geçirmemek vb.) çocuk anne ile kaçıngan bağlanma kurar. Böylece çocuk, en temel ihtiyaçları karşılanmadığından dolayı anneyle güven ilişkisi kuramaz. Bu durum ilerde yakın ilişki kurmasını, ihtiyaçlarını karşılama noktasında bir başkasından yardım istemesini, duygu ve düşüncelerini ifade etmesini zorlaştırır.

Dirençli Bağlanma

Dirençli bağlanma kurulduğu zaman, çocuk anneye karşı dirençli olur. Anne, çocuktan ayrıldığı zaman çocuk üzülür ve rahatsız hisseder. Anne geri döndüğü zaman da ağlamaya ve huzursuzlanmaya devam eder. Annenin onu terk etmesinden dolayı öfke yüklü olurlar ve bu yüzden annenin tesellilerine rağmen anneye direnç gösterirler. Anne, çocuğun ihtiyaçlarını düzenli olarak karşılamadığı için çocuk anneyle güven ilişkisi kuramaz ve şüphe içinde olur. Anne, çocuğun ihtiyaçlarına zaman zaman cevap verir, zaman zaman ihtiyaçları ile ilgilenmediği zaman istikrarsız bir bağ kurulur. İleride bu çocuklar başkalarıyla kurdukları yakın ilişkide güven sorunu duyar ve duygularının karşılıklı olmadığını düşünerek endişelenir. Bu yüzden ilişki yaşadığı kişi ile aşırı bağımlı bir ilişki kurabilir. Madde ve alkol bağımlılığı potansiyelleri yüksektir.

Karışık Bağlanma

Karışık bağlanma kurulduğu zaman, çocuk farklı tepkiler gösterebilir. Anne, çocuktan ayrıldığı zaman çocuk ağlayabilir veya çığlık atabilir ama anne döndüğünde çocuk çok sakin kalabilir. Hem anneden kaçınabilir hem de direnç gösterebilir. Anne, çocuğa karışık mesajlar vererek hem güvende hissettirip hem de korku verdiği zaman bu bağlanma türü görülebilir. Böylelikle çocuk hem anneden korkar hem de onun yanında güvende hissedebilir.

Elif Yılmaz | Psikolojik Danışman

Kaynak

  • Cole, M., Cole, S. R., & Lightfoot, C. (2004). The development of children. New York: Worth.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir