Manik depresyon olarak da bilinen bipolar bozukluk, yüksek ve düşük ruh halleri ile uyku, enerji, düşünce ve davranış değişiklikleri getiren zihinsel bir rahatsızlıktır. Bipolar bozukluk, duygudurum düzenleyen mekanizmaların bozulması ile sonuçlanan bir durumdur. Bipolar bozukluğu olan insanlar, dönemsel olarak aşırı mutlu ve enerjik hissederler veya diğer dönemlerde çok üzgün, umutsuz ve halsizlik yaşarlar. Bu dönemler arasında ise genellikle normal hissederler. Yükselme ve alçalmaları ruh halinin “iki kutbu” olarak düşünülebilir; bu yüzden bu rahatsızlığa “bipolar bozukluk” denir.

Mani, Hipomani ve Depresyon

Mani Evresi

Bu evre bipolar bozukluğu olan birinin aşırı heyecanlı ve kendinden emin hissettiği zamanı tanımlar. Bu hisler ayrıca sinirlilik, dürtüsellik veya dikkatsizce kararlar almaya da sebep olabilir. Mani sırasında insanların yaklaşık yarısı sanrılar (gerçek olmayan inandırıcı şeylere ve konuşulamayacağına inanma) veya halüsinasyonlar (orada olmayan şeyleri görme veya işitme) yaşayabilir.

Hipomani Evresi

Yanılgı veya halüsinasyon bulunmayan, hafif belirtileri olan mani semptomlarını açıklar ve yüksek semptomlar günlük yaşantıya müdahale etmez.

Depresif Evre

Kişinin çok düşük ya da üzgün hissettiğini anlatır. Bu semptomlar majör depresif bozuklukta veya “klinik depresyonda” tarif edilenlerle aynıdır; bu durum birisinin asla mani veya hipomani atakları olmadığı bir durumdur.

Bipolar bozukluğu olanların çoğunda, mani veya hipomani belirtilerden daha çok depresif belirtilerle vakit geçirilir.

Mani Dönemi Semptomları

  • Duygudurumun yükselmesi,
  • Yüksek özgüven ve ego,
  • Bilmediği konular hakkında tavsiyeler verme, romanlar yazma veya senfoni besteleyebilme,
  • Uyku ihtiyacının azalması,
  • Aşırı konuşkanlık,
  • Fazla miktarda, hızlı, kesilmesi zor ve genellikle yüksek sesle konuşma,
  • Karekteristik konuşmalar; fıkralar, komik sözcükler,
  • Dramatik yapmacık tavırlar (oyuncu edası) -sahnedeymiş gibi-
  • Hızlı düşünceler,
  • Dikkatin bozulması,
  • Cinsel dürtü artışı,
  • İrritabilite (aşırı duyarlılık),
  • Başkalarının duygularını umursamazlık.

Bu belirtilerin tümünün bulunması zorunlu değildir. Nasıl ki üzüntünün olmadığı bir depresyon olabilirse, aşırı duyarlılık ve kızgınlığın mutluluğu gölgelediği mani de olabilir. Mani düşünüldüğünden ziyade tehlikeli ya da şiddet içeren bir devre değildir. Manik atak geçiren kişi hasta olduğunu anlayamaz ve tedavi çabalarına direnebilir.

Depresyon Semptomları

Depresif atak en az 2 hafta sürebilir. Kişi bu süre boyunca depresif bir duygudurum sergiler ve tüm etkinliklere karşı ilgi kaybı ile zevk kaybı yaşayabilir.

  • Keder, üzüntü, ağlama,
  • Uykusuzluk/aşırı uyuma,
  • İlgi kaybı,
  • İştah artması/azalması,
  • İrritabilite,
  • Enerji kaybı,
  • Yorgunluk,
  • Cinsel geri çekilme,
  • İşe yaramazlık hissi ve suçluluk duyguları,
  • Kendisi hakkında gerçekçi olmayan olumsuz düşünceler,
  • Ölüm veya kendine fiziksel anlamda zarar verme ile ilgili düşünceler.

Neden Bipolar?

Bu rahatsızlık iyi tanımlanmış belirtileri olan bir biyolojik değişikliktir ve kişi hem kendine hem de çevresinde bulunan insanların acı çekmelerine neden olur.

Bipolar bozukluk teriminin kullanımı daha yaygındır. Manik-depresif psikoz terimi ile bipolar bozukluk eş anlamlıdır fakat toplumsal damgalanmanın yanı sıra bipolar bozukluk demek her zaman psikotik belirtiler ya da mani olmak zorunda değildir.

Bipolar Bozukluk-Beyin İlişkisi

Beyinde bulunan limbik sistem insanların duygudurumundan sorumludur. Limbik sistemin bozulması duyguların karışması demektir. Örnek verilecek olursa; bir termostat düşünün. Termostat sıcaklığı kararlı, sabit ve çevre şartlarına uyum sağlayacak biçimde ayarlanmaktadır; limbik sistem ise duygudurumun dengeli, sabit ve çevresindekilere doğru biçimde tepki göstermesini sağlayan bir tür “duygudurum termostatı“dır. Bazı araştırmalar bipolar bozukluğun beyindeki nörotransmitter diye bilinen, bilgi taşınmasında sorumlu olan maddelerin değişkenliğinden kaynaklandığını da iddia eder. Dopamin, serotonin, nöradrenalin gibi bazi nörotransmitterler bipolar hastalarında anormal çalışır.

Genetik ile İlişkisi

Bipolar bozukluğu olan bir kişinin çocuğunun da bu bozukluğa sahip olacağı söylenemez. Fakat bipolar bozukluğunun biyolojik bir temeli olduğu ve kalıtımsal geçiş gösterdiğini söyleyen araştırmalar da mevcuttur.

Bipolar Bozukluk İle İlgili Bilinmesi Gerekenler

Süreğenlik (Chronicity)

Kontrol altına alındığında hastaların yaşam kalitesi artar (diyabet hastalığı gibi).

Yineleme (Reoccurence)

Tedavi aksatılmasa bile, relapse (tekrarlama) ihtimali devam eder. Ancak relapse duruma göre değişir – daha seyrek, daha kısa süreli ve daha hafif olabilir.

Kesin Tedavisi Yoktur

Fakat uzun bir süre boyunca “uyku halinde” tutulabilir.

Bipolar Bozukluk Yaygınlığı

Bipolar bozukluğun toplum içinde yaygınlığı oldukça yüksektir. Toplumda görülme sıklığı %4’tür.

Tedavi edilebilir mi?

Gunümüzde bipolar bozukluğun kontrol altında tutulmasını sağlayan son derecede etkili tedavi yöntemlerine var. Çok sayıda bipolar hastası tümüyle normal, sosyal, ailesel ve duygusal bir yaşam sürdürmekte, işlerini en az bipolar olmayan insanlar kadar iyi görebilmektedir. Bipolar bozukluğa sahip olmanın astım veya diyabet gibi kronik hastalıklara sahip olmaktan daha az ya da daha çok ciddi olmadığını, uygun ilaç kullanımı ve davranışçı yönergelere tam anlamıyla uyarak büyük oranda kontrol altında tutulabilir.

Bipolar Bozukluk kimlerde oluşur?

Genellikle ergenliğe veya genç yetişkinliğe adım atıldığında başlar. Nadiren çocukluğun başlarında da görülebilir. Bipolar bozukluk ailelerde de olabilir. Erkekler ve kadınların bipolar olma riski eşit derecededir. Bu rahatsızlığa sahip olan birçok kişi manik veya depresif epizodta alkol veya diğer ilaçları kötüye kullanabilmektedir. Post-travmatik stres bozukluğu (TSSB) gibi mevsimsel depresyon ve belirli kaygı bozuklukları olan insanlarda bipolar bozukluk olma olasılığı daha yüksektir.

Bipolar Bozukluğun Sebebi Nedir?

Tek bir sebebi yoktur. Genler, beyin değişiklikleri ve stres rol oynayabilir. Araştırmacılar, bu faktörlerin bipolar bozukluğu nasıl etkilediğini halen saptayamamıştır.

Bipolar Bozukluk Nasıl Teşhis Edilir?

Siz veya tanıdığınız biri bipolar bozukluk belirtileri gösteriyorsa, aile hekiminiz veya bir psikiyatristle konuşabilirsiniz. İki kutuplu bozukluğun teşhisi, kişinin belirtileri ve bunların bir başka nedeninin (örneğin düşük tiroid veya uyuşturucu ya da alkol bağımlılığından kaynaklanan ruhsal belirtiler gibi) bir sonucunun olup olmadığının belirlenmesiyle ilgilidir. Belirtilerin şiddeti, zamanı ve sıklığı önemlidir. En çok belirti veren semptomlar uykuda, enerjide, düşüncede ve davranışta değişikliklerle birlikte ruh halinde yükselme ve alçalmalardır. Kişinin yakın arkadaşları ve ailesi ile konuşmak, bipolar bozukluğun majör depresif (unipolar) bozukluk veya ruh hali, düşünce ve davranış değişikliklerini gerektirecek diğer psikiyatrik bozukluklarla ilgili olup olmadığını belirlemede doktorlar sıklıkla yardımcı olabiliyor.

Bipolar Bozukluk için Tedaviler Nelerdir?

Bipolar bozukluk tedavi edilebilir. Sürekli bakıma ihtiyaç duyulan uzun vadeli bir durumdur. İlaç tedavisi genellikle karbamazepin, lamotrijin, lityum veya valproat gibi “duygudurum düzenleyicileri” içeren ana tedavidir. Bazen olanzapin, ketiapin, lurasidon ve kariprazin gibi antipsikotik etken maddeleri bulunan ilaçlar ve antidepresanlar da kullanılır. İlaç kombinasyonları ile birlikte sıklıkla psikoterapi de önerilir. Yılda dört veya daha fazla ruh hali yaşayan, uyuşturucu ya da alkol sorunu olan insanlarda tedavi edilmesi daha zor olan rahatsılzık şekilleri olabilir.

Merve Gözüm | Psikolog

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir