İngilizce karşılığı Emotion Regulation olan Duygu Düzenlemesi; istemli ya da otomatik olarak uyum sağlayıcı davranışa hizmet eden duygusal deneyim ve dışavurumlardır. Düzenlenmiş duygular; kişinin çevresiyle ilişkilerini başlatmasına, sürdürmesine, değiştirmesine ya da yok etmesine hizmet eder. Hem sosyal ilişkilerimizde hem de özel ilişkilerimizde önemli bir yere sahiptir. Çünkü kendi duygularımızın farkında olmamız, düzenleyebilmemiz ve nasıl dışa vurduğumuz karşımızdaki kişinin duygu ve davranışlarını etkiler.

Duygu Düzenlemesi Neye Yarar?

Duyguların dışavurum şeklinin romantik ilişkilerde çatışma yönetimini nasıl etkilediğini araştıran birçok çalışma mevcuttur. Son dönem araştırmaları duygu düzenlemesiyle ilgili dikkat çekici noktalara odaklanıyor. İlişkilerde yaşanan problemlerde, aile içi gerginliklerde yalnızca eşlerden birinin bile duygularını düzenleyip sakin şekilde dışa vurması diğer eşi de sakinleştiriyor. Sakin dışavurumun problemin büyümesini engellediği ve ortak stresi azalttığından bahsediyorken, duyguları endişeli şekilde dışa vurmanın ise karşımızdaki kişiyi harekete geçirici olduğuna değiniyor. Çalışma sonuçları özellikle ilişkilerinde partnerinin ilgisiz olduğundan, yaşanan problemlere karşı umursamaz ve donuk tepkiler verdiğinden yakınan kişilerin duygularını daha belirgin ve biraz da endişeli şekilde dışa vurmasının, ilgisiz partnerin olayları daha ciddiye almasını sağlayabileceğini söylüyor. Ayrıca kişinin kendisinin ve partnerinin duygularını düzenleyebilmesi, dışsal strese ya da ilişkisel strese beraber güçlü yanıt vermeleri, birbirlerine destek olmaları ilişkilerde ikili başa çıkma becerilerini geliştirdiğini söylüyor.

Bağlanma ile İlişkisi

Erken dönem bağlanma kalitesi, duyguları düzenleme ve stresle başa çıkma sürecini önemli ölçüde etkiliyor. Güvenli bağlanma stres ve çatışma yönetimini olumlu yönde etkilerken, güvensiz bağlanma istenmeyen duyguların sürmesine ve kalıcı hale gelmesine sebep olduğu için olumsuz yönde etkiliyor.

Güvensiz bağlanma alt tiplerinden olan ‘kaçıngan bağlanma’ geliştirmiş bireyler yaşam boyu yakın ilişkiler kurmaktan kaçınıyorlar. Romantik bir ilişkiye başladıklarında ise partnere bağlı hale gelme kaygısı taşıyorlar. Diğer bir güvensiz bağlanma alt tipi olan ‘kaygılı bağlanma’ geliştirmiş bireyler ise sürekli bir terk edilme korkusu yaşıyorlar. Bu korku romantik ilişki içinde oldukları partnere karşı aşırı yapışkan tavırlar sergilemelerine sebep olabiliyor. Ayrıca ortada bitmesi gereken sağlıksız bir ilişki varsa bunu sonlandırmada güçlük çekiyor, ayrılığa öfkeli tepkiler verebiliyorlar. Bu tepkiler zaman zaman partnerlerine zarar verme olabileceği gibi bazen de kendine zarar verme şeklinde ortaya çıkabiliyor. Kişi intihar edebiliyor ya da intihar dışı kendine zarar verme yöntemlerine başvurabiliyorlar.

Örneğin; duvara yumruk atma, koluna çizik atma, madde ve alkol kullanımı vs. Bu intihar dışı kendine zarar verme davranışı ile ilgili yapılmış ilginç bir çalışma bulunuyor. Çalışma; bağlanma, duyguları düzenleyebilme ve ortak stresle başa çıkma becerisi arasında kurulan ilişkilerin intihar dışı kendine zarar verme davranışını etkilediği yönünde sonuçlar veriyor. Yalnızca erken dönem bağlanmanın etkisinin çok da önemli olmadığını asıl kilit noktanın duyguları düzenleyebilmek olduğu üzerinde duruyor ve bunun öğrenilebilir olduğundan bahsediyor. Duyguları düzenlenin ise doğrudan çatışmaları yönetmeyi sağlayan ortak stresle başa çıkmayı olumlu yönde etkilediğini söylüyor.

Başka bir çalışma güvensiz kaygılı bağlanan kişilerin stresli anlarda kontrol kaybı yaşadığını ve partnerlerine sözlü agresyonda bulunduğunu söylüyor. ‘Güvensiz kaçıngan’ bağlanan kişilerinse, hem ilişkileri boyunca hem de stres anlarında duygularını bloke ettikleri ya da dışa vurmaktan kaçındıkları gözlemleniyor. Üzüntü ve hayal kırıklıklarını partnerlerine yeteri kadar belli edemiyorlar. Bu yüzden ilişkilerde kurban taraf olabiliyor, şiddete ve öfkeye maruz kalabiliyorlar.

Son dönem çalışmaları ise ergenlik döneminde kurulan arkadaş ilişkilerinin ve o dönemde gerçekleşen sosyal öğrenmenin yetişkinlik dönemi romantik ilişkileri önemli ölçüde etkilediğine değiniyor.

Merve Işık | Psikolog

Hayat Boğday | Klinik Psikolog

Kaynaklar

  • Horn and Maercker BMC Psychology (2016) 4:51. Intra- and interpersonal emotion regulation and adjustment symptoms in couples: The role of co-brooding and co-reappraisal. Andrea B. Horn1,2* and Andreas Maercker1.
  • Sharing Concerns: Interpersonal Worry Regulation in Romantic Couples. Brian Parkinson; Oxford University, Gwenda Simons ;University of Birmingham, Karen Niven; University of Manchester
  • The Mediating Effects of Emotion Regulation and Dyadic Coping on the Relationship Between Romantic Attachment and Nonsuicidal Self-injury. Christine Levesque, Marie-France Lafontaine, Jean-Franc¸ois Bureau. Received: 24 May 2016/Accepted: 16 July 2016/Published online: 22 July 2016  Springer Science+Business Media New York 2016

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir