İnsanın kendi zihniyle kurduğu ilişki, hayat kalitesini belirleyen önemli bir faktördür. Tıpkı fiziksel bir ağrının görmezden gelinemeyeceği gibi, duygusal ve zihinsel sıkıntıların da ertelenmemesi gerekir. Psikoloğa gitmek hala bazı toplumlarda bir “zayıflık” olarak görülse de, aslında bu, güçlü bir öz-bakım ve sorumluluk eylemidir.

Hangi Durumlarda Psikoloğa Gitmelisiniz? İşte Psikoloğa Gitmenizi Gerektiren 5 Durum

1. Günlük İşlevsellik Ciddi Şekilde Bozulduğunda

Hayatın en temel alanlarında aksamalar başladıysa, bu kırmızı alarmdır. Sabah yataktan kalkmakta zorlanmak, işe veya okula gitmekte sürekli isteksizlik, sosyal etkileşimlerden kaçınmak ya da basit sorumlulukları yerine getirememek gibi.

Eğer uyku düzeni, beslenme alışkanlıkları veya konsantrasyon yeteneği bir haftadan uzun süredir ciddi anlamda bozulmuşsa ve bu durum yaşam kalitesini düşürüyorsa, beklemeden bir uzmana başvurulmalıdır. Bu durumlar genellikle depresyon veya yoğun anksiyetenin habercisi olabilir.

2. Ağrı Veren Bir Travmanın Etkilerinden Kurtulamamak

Önemli bir kayıp, kaza, şiddet veya beklenmedik büyük bir hayat değişikliği (boşanma, göç vb.) yaşandığında bu olayların ardından üzülmek, şok yaşamak ve adapte olmak zaman alır. Ancak aradan haftalar, hatta aylar geçmesine rağmen o olayın duygusal yükü devam ediyorsa, flashback’ler (geri dönüşler) yaşanıyor veya olay sürekli zihinde tekrar ediliyorsa, bu durum Travma Sonrası Stres Bozukluğu (TSSB) işareti olabilir. Bir psikolog, bu travmatik anıları güvenli bir şekilde işleyerek hayatın devam etmesine yardımcı olabilir.

3. Duygusal Kontrol Kaybı Hissedildiğinde

Sürekli olarak yoğun öfke, aşırı kaygı veya derin bir umutsuzluk hissetme, duygusal tepkileri yönetmekte güçlük çekilmesi yardım almayı gerektirir. Ani, kontrolsüz öfke patlamaları yaşamak veya panik atakların sıklığının artması, bu bedenin ve zihnin artık kendi kendini onaramadığı anlamına gelir. Duygu düzenleme becerileri, terapi ile öğrenilebilen ve hayatı kökten değiştiren becerilerdir.

4. İlişkiler Sürekli Aynı İstenmeyen Döngüde Kalıyorsa

Yakın arkadaşlık, aile veya romantik ilişkilerde sürekli olarak aynı sorunlar yaşanıyor, aynı hatalar tekrar ediliyor ve hep aynı sonuçla karşılaşılıyorsa, sorun dışarıdaki kişilerde değil, kişinin kendi döngüsünde olabilir. Bir psikolog, neden hep eleştirel partnerler seçtiğinizi, neden sürekli tartışma çıkardığınızı ya da neden sınır koymakta zorlandığınızı anlamanıza yardımcı olur. İlişki sorunları sadece çift terapisinin değil, bireysel terapinin de önemli bir konusudur.

5. Fiziksel Belirtiler Açıklanamıyorsa

Sürekli baş ağrısı, kronikleşmiş mide rahatsızlıkları, kas gerginlikleri veya sebepsiz ağrılar için doktorlar da fiziksel bir neden bulamıyorsa, bunlar sıklıkla yoğun stres, anksiyete veya bastırılmış duyguların bedensel dışavurumu olabilir. Bu duruma somatizasyon denir. Psikolog, bedensel tepkilere yol açan zihinsel ve duygusal stresi tanımlama ve yönetmeye yardımcı olarak, fiziksel rahatlamayı da beraberinde getirebilir.

Kendine “İyi” Bak

Zihinsel iyi olma hali bir lüks değil, bir önceliktir ve bir haktır. Psikoloğa gitmek bir “arıza” göstergesi değil, kendi refahınızı ciddiye aldığınızın kanıtıdır. Eğer bu 5 durumdan herhangi biri size tanıdık geliyorsa, ilk adımı atma zamanınız gelmiş olabilir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir