Atfetme teorisi günlük hayatta yaşanılan, çoğunlukla olayın arka planı ile ilgili hiçbir fikir sahibi olunamayan zamanlarda bile sebebini biliyormuş gibi davranılan, olayları buna göre yorumlama ve belli nedensellik bağları kurmayı açıklayan kuramdır. Olayların işleyişini anlamak ve anlamlandırmak üzere çoğu zaman bu gibi davranışlarda bulunulur. Bu yatkınlığın bir diğer nedeni ise nedensel ilişkileri bulmanın ödüllendirici bir görev üstlenmesidir. Bu ilişkileri bilmek, insanların kendilerinin gelecek davranışlarındaki ve gelecek hedeflerini oluşturmadaki başarı beklentilerini arttırmalarını mümkün kılmaktadır (Beck, 2004; 331). Aynı şekilde bireyler sosyal hayatlarında iletişim halinde oldukları kişilerin nasıl davranabileceklerini öngörebildiklerinde de yine dünyayı daha tutarlı ve kontrol edilebilir algılıyorlar.

Nedensellik Yüklemeleri

Bilinçli veya bilinçsiz yapılandırılan nedensellik sürecine değinecek olursak; nedensellik yüklemelerinin 2 temel başlıktan oluştuğunu söyleyebiliriz.

  1. İçsel (kişisel) güç
  2. Dışsal güç.

Olaylar bu 2 temel başlığa göre ayırılır. Algılayıcı kişi, davranışın içsel ve dışsal nedeni arasında sıklıkla ayrıma gitmektedir ve yaşanılan olaylarda kendi algılarına göre buna karar vermektedir.

Bir olay içsel güce göre yorumlandıysa gerçek bir arzu nedeniyle yapılmış veya yapılmamıştır. Dışsal güce göre yorumlandıysa da kişinin kendisinden bağımsız, dışsal olayların baskısı nedeniyle olmaktadır.

Örnek vermek gerekirse bir kişinin sınavı iyi geçtiğinde “ben başarılı oldum”, “çok çalıştım ve başardım” demesi durumu içsel güce atfetmesinden kaynaklanırken, bir sınavdan kötü bir not aldığı zaman “hoca bana düşük not vermiş” demesi durumu dışsal güce atfediyor olduğu anlamına gelmektedir.

Tam da bu noktada, yukarıda bahsedilen örnek ile uyumlu bir başka eğilimi açıklamakta fayda var. Beck’in 2004’te yaptığı araştırmaya göre insanlar, ulaştıkları nedenler konusunda bazı ön yargılara sahiptir. Bunlardan 2 tanesine aşağıda bahsedilmiştir.

Temel Atfetme Yanılgısı

Temel atfetme yanılgısında insanlar, yeterince olumlu olmayan durumlarda kendi davranışları için dışsal nedenler yükleme ve başkalarının davranışları içinse içsel nedenler yükleme eğilimindedirler. İnsanın kendisine karşı dışsal atıf yapmasının temel sebebi kendine ait olumlu ve tutarlı imajını sürdürmeye çalışması iken başkalarına karşı içsel atıf yapmasının en önemli nedenlerinden biri durumsal detayların tümüne bakmaktansa içsel bir atıf yapmanın daha az çabayı gerektirecek olmasıdır (Beck, 2004; 334).

Kendini Kayırma Eğilimi

Kendini kayırma eğiliminde ise insanlar, kendi başarıları için içsel atıflarda bulunma, başarısızlıkları içinse dışsal atıflar yapma eğiliminde olmaktadır. İçsel atıflarda tahmin edilebileceği üzere kendini yüceltme ve iyi hissetme güdüsüyle bir tutum sergilenirken, ikincisinde ise daha önce bahsedildiği gibi tutarlılığı koruma, istenmeyen bir durum oluşmasını önleme güdüsü ile nedenselleştirme yapılmaktadır.

Merve Nur İşçi | Klinik Psikolog

Kaynakça

  • Beck, R. C. (2004), Motivation Theories and Principles.
  • Topaloğlu, T., Heider’in Nedensellik Yükleme Kuramı. 17 Ocak 2020 tarihinde https://www.e-motivasyon.net/1-heiderin-nedensellik-yukleme-kurami.html adresinden ulaşıldı.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir