Günümüzde Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu çocuklar arasında görülen en yaygın zorluklardan biridir. Herhangi bir ilkokul velisi ile karşılaştığınızda, çocuğunda dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu olduğunu söylemesi sizi şaşırtmasın. Çünkü bu bozukluğun kendi çocuklarında olup olmadığına artık aileler de karar veriyor. Doğru karar verip vermedikleri ve çocuklarında gerçekten bu hastalık olup olmadığı tam bir soru işareti.

Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu Nedir?

DEHB şeklinde de kısaltılan bu rahatsızlığın temelinde dikkat süresinin kısalığı ve kalıcı olmaması, dikkat süresinin kısa olmasının engellenmesindeki yetersizliğiyle beraber ortaya çıkan huzursuzluk durumudur (Öncü&Şenol, 2002). Çocukluk zamanlarında daha sık olarak görülen DEHB, çocuğun gelişimi içerisinde bulunduğu döneme göre daha fazla dikkatsizlik olduğu durum ya da yine dönemine göre daha hareketli olması olarak da söylenebilir.

DEHB, 3 yaşından itibaren çocuklarda görülmeye başlanabilir ancak kesin tanı ve tedavi için çocuğun ilkokul yıllarına gelmesi beklenir (Öncü & Şenol, 2002). Aileler genellikle çocukları ders çalışmadığı zaman ve hareketli oldukları zaman bu hastalıktan şüphelenebilirler. Çocuğunuzun tembel olması ya da enerjisini atmak istemesi her zaman dikkat bozukluğu ya da hiperaktivite olarak tanımlanamayabilir. Her çocuğun belirli dönemlerinde enerjisini atmak isteyeceği zamanlar olabilir veya ders çalışmak istemeyebilir. Bu durumu hemen DEHB ile ilişkilendirmek yanlıştır. Ancak emin olmak için uzmanlardan destek almak en sağlıklı çözüm olacaktır.

DEHB tanısı konulmuş çocuklar, dikkat sürelerinin kısa olması sebebiyle yaptıkları işlere odaklanamazlar. Hiperaktivite sebebi ile bulundukları ortama uygun olmayacak dürtüsel davranışlarda bulunabilirler ve fevri davranışlar sergileyebilirler. Aileler genelde bu rahatsızlığı çocuklar okul çağına gelince fark ederler. Çünkü okul ortamında çocuktan somut olarak bir şeyler yapılması beklenir ve çocuk bunları karşılayamadığında sorun anlaşılır. Bu gibi durumlardan şüpheleniliyorsa aile çocuğu bir uzmana götürerek en iyi sonucu en erken şekilde alabilir. Ancak eğer ki çocuğunuz oyun oynarken dikkati dağılmıyor, bilgisayar ve telefon gibi ekranlar karşısında uzun vakit geçirebiliyorsa, konu ders olduğunda dikkati dağılıp işlerini tamamlayamıyorsa bu durumun sebebi DEHB değil, motivasyon eksikliği olabilir.

Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu Nasıl Anlaşılır?

2017 yılında yapılan çalışmaya göre, DEHB’nin çocuklarda görülme sıklığı %5’e kadar çıkmıştır (Yener, 2017). Ayrıca DEHB, çocuklarda görülen en sık teşhis konulan hastalıktır ve Amerika’da sıklığı %4 ila %10 arasında değişmektedir (Öncü & Şenol, 2002).

Çocuğun içinde bulunduğu gelişimsel dönemdeki gereklilikleri yerine getiremediğinde bu hastalığın fark edilme ihtimali daha yüksek olduğu için, genellikle aileler ilkokul çağlarında bu bozukluğu fark ederler. Daha öncesinde de gelişebildiği gibi, fark edilmesi daha zor olabilir. Fakat bu bozukluk fark edilmezse ya da tedavi edilmezse yetişkinliğe kadar devam edebilir ve yetişkinlikteki tedavisi çocukluktan çok daha zor ve zahmetlidir. Her hastalıkta olduğu gibi, yine DEHB’de de erken teşhis hayatın daha kolay ve kaliteli olması açısından çok önemlidir. Teşhisi tıp hekimleri ya da çocuk psikiyatristleri koyabilir. Bu noktada, ailenin ve varsa öğretmenlerin çocuğa dair bilgileri ve gözlemlerini uzmanlara objektif bir şekilde aktarması tanı, teşhis ve tedavinin süreci için çok önemlidir.

DEHB Nedenleri

20. yüzyılın başlarında DEHB’in sebebinin beyindeki doğum öncesi ya da doğumdan önce yaşanan komplikasyonlar sonucu oluşan minimal beyin işlev bozukluğundan kaynaklandığı düşünülse de günümüzde yapılan araştırmalarla birlikte Amerikan Psikiyatri Birliği çalışmaları, çocuklardaki davranışları etkileyen çevresel ve davranışsal faktörlerin etkilerinin de araştırılması gerektiğini savunuyor (Yener, 2017). Sosyalizasyonun da DEHB üzerinde etkileri vardır. Yani, genetik etkenler de bu bozukluğa yol açabilirken, sosyal durumlar, travma, yetersiz doğum sonrası bakım, düşük sosyoekonomik düzeyler gibi sebepler de yol açabilir.

DEHB’de Terapi

Evet, DEHB tedavi edilebilir bir rahatsızlıktır. Tanısı ve teşhisinin ardından, bir psikiyatrist kontrolünde ilaç ile tedavi edilebilir. İlaç kullanımı mutlaka doktor kontrolünde olmalıdır. İlacın dozları bireysel olarak belirlenir ve aileler ve çocuklar bunu kendilerine göre artırıp azaltmamalıdır. Ayrıca ailelerde çocuklarının artık iyileştiğine, artık ilaç kullanmaması gerektiğine karar verip doktor kontrolü olmadan ilacı bıraktırmaları yapılan en büyük hatalar arasındadır. Psikoterapi sürecinde ise, çocukların hayatının anlanması, DEHB’nin belirtilerinin yönetilmesi ve bireye özgü şekilde terapi yapılması önemlidir. Ayrıca, ailenin ve öğretmenlerin terapistle iletişim halinde olması, bozukluğun süreci ve tedavisi süresinde önem arz eder.

Ekin Sarı | Klinik Psikolog

Referanslar

  • Öncü, Bedriye&Şenol, Selahattin. (2002). Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğunun Etiyolojisi: Bütüncül Yaklaşım. Klinik Psikiyatri Dergisi. 2002. 111-9.
  • Yener, S. (2017). Dikkat Eksikliği-Hiperaktivite Bozukluğu Yaratıcılığı Tetikler mi? Psikolojik İklimin Aracı Rolü. Sinop Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi , 1 (2) , 115-148 . Retrieved from https://dergipark.org.tr/en/pub/sinopusd/issue/32782/347554

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir