Depresyon, insanların günlük hayatlarındaki strese verdikleri olumsuz tepki olarak bilinmektedir. Her yaştan insanın çeşitli stres faktörlerine maruz kalması sonucunda sahip olabileceği bu bozukluk, özellikle çocukluktan yetişkinlik dönemine geçiş olarak bilinen ergenlik dönemindeki bireyleri önemli derecede etkileyebilmektedir.

Tetikleyen Faktörler

Bu dönemdeki okul performansı, sosyal ilişkiler, cinsel yönelim ya da aile yaşantısı bireylerin hayata bakışını ve duygusal durumlarını etkileyen faktörlerin başında gelir. Bu faktörlerin herhangi biri veya birkaçı yüzünden hayatlarında tatminsizlik yaşayan gençler kendilerini değersiz, üzgün ve toplumdan soyutlanmış olarak hissetme eğilimi gösterirler.

Ergenlik döneminin kendi içinde barındırdığı, çeşitli biyolojik sebeplerden kaynaklanabilen olumsuz duygu değişimleri nedeniyle, bu yaşlarda depresyon deneyimleyen gençlerin tanı alması diğer yaş gruplarındaki insanlara göre daha zordur. Ancak yapılan araştırmalara göre her 8 ergenden birinin depresyon yaşadığı kanıtlanmıştır. Bu sebepten dolayı, ergenlik çağındaki gençlerin davranışlarının doğru yorumlanması, onların bu dönemi sağlıklı olarak geçirebilmeleri konusunda ciddi bir öneme sahiptir.

Nasıl Anlaşılır

Ergenlik çağındaki gençlerin depresyon yaşadığını anlayabilmek için, sıklıkla görülen belirgin özellikler vardır. Bu bireylerin düşünce ve davranışlarında önemli değişiklikler meydana gelir. Motivasyonlarında düşüş, toplumdan soyutlanma ve genelde okuldan döndüklerinde kendilerini saatlerce odalarına kapatma davranışı gösterebilmektedirler. Bunların yanı sıra ergenlerin sıklıkla deneyimlediği diğer depresyon belirtileri ise şunlardır:

  • Duygusuzluk
  • Konsantre olma ve karar verme konusunda zorluk çekme
  • Aşırı suçluluk hissi
  • Yeme alışkanlıklarının değişmesi (ani kilo alma ya da kaybetme)
  • Üzüntü, umutsuzluk ve endişe duyguları
  • Bütün gece uyanık kalmak ve gün boyu uyumak
  • Okul performansında ani düşüş
  • Hafıza problemleri
  • İsyancı ve inatçı davranış şekli
  • Alkol ve uyuşturucu kullanımı ya da rastgele cinsel ilişkide bulunma
  • Ölüm kaygısı ya da intihara eğilim

Ergenlerde Depresyon ve Psikoterapi

Depresyon yaşayan ergenler için çoğunlukla psikoterapi ve ilaç terapisi yeterli olabilmektedir. Sadece ağır depresyon yaşayan ergenlerin hastanede yatarak terapi görmeleri uygun görülebilmektedir. Bunun yanı sıra ergenlerin depresyon geliştirmesinde ailelerinin olumsuz etkisi olduğu tespit edilen vakalarda, aile terapilerinin de iyileşme sürecinde önemli bir yeri olduğu kanıtlanmıştır. Ayrıca terapi sürecinde ergenlerin, yaşıtları ile olan ilişkileri ya da okul performansı konusunda ailelerinden ve okuldaki öğretmenlerinden destek almalarının da önemli bir yeri vardır.

Aileler Nasıl Davranmalı?

  • Ergendeki/gençteki utanma ve suçluluk duygusunu gidermek için daha pozitif davranış şekilleri gösterilmeli ve gencin olumlu davranışlarını ödüllendirilmelidir,
  • Ergene/gence kendi hatalarını yapmasına izin vermeli, aşırı korumacı olmaktan ve çocukları ile ilgili her kararı onlara sormaksızın almaktan kaçınılmalıdır,
  • Gencin duygularını ve düşüncelerini ifade etmesine izin vermeli ve ilgiyle dinlendiğini ve anlaşıldığını onlara hissettirmek gereklidir.

Çiğdem Doğru | Klinik Psikolog

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir