“Kalbim bir an da çok hızlı çarpmaya başladı, sanki yerinden çıkmak için can atıyordu. Nefes almakta güçlük çekiyordum, havada bulunan oksijen bana yeterli gelmiyordu. O an boğulacağımı hissettim. Ellerim terliyordu, bir taraftan da tüm vücudum titriyordu. Bedenim kontrolü ele geçirmişti. Kollarımın uyuştuğunu hissettim. Evet, kalp krizi geçiriyordum. Hayatım buraya kadarmış, ölüyordum ve ölümden çok korkuyordum. Hemen çevremdekilerden yardım istedim ve bir acil servise kaldırıldım. Kalp krizi geçirmiyormuşum gibiydi ama bu sadece bir panik atak nöbetiymiş. Fakat o gün bugündür ne zaman bedenim bu belirtileri gösterse kendimi yine bir acil serviste buluyorum”
~ S. D. (Panik atak hastası)

Panik atak beklenmedik bir anda ve ortamda ortaya çıkan, belirli bedensel tepkilerin eşlik ettiği, ataklar sonrasında kaçınma davranışlarının ortaya çıktığı bir kaygı bozukluğudur. Panik duygusunun insanı nerede ve nasıl yakalayacağı hiç belli olmaz. Bu duygu o kadar ani ve o kadar uç noktada oluşur ki kişi “ölüyorum” sanır. Öylesine acı verir ki, aynı duyguyu yaşamaktan ölüm kadar korkar. Böylece her nefes alışında tetikte olur, tehlikeli durumları gözler ve ani bir atağa yakalanmamaya çalışır.

Bana Neler Oluyor?

Panik atak sırasında kişinin; fiziksel duyumlarında, düşüncelerinde ve davranışlarında bir takım değişiklikler oluşur.

Fiziksel tepkiler kişiden kişiye değişir ama genellikle kalp çarpıntısı, göğüs ağrısı ya da göğüs sıkıntısı, nefes darlığı ya da boğulacakmış gibi olma, terleme, titreme, bulantı ya da karın ağrısı, üşüme ya da ateş basması, uyuşma ve karıncalanmalar, baş dönmesi, düşecekmiş ya da bayılacakmış gibi olma.

Düşünceler, fiziksel tepkilere eşlik eder. Kişi o an da yaşadığı fiziksel tepkilerin bir açıklamasını bulamadığı için düşünceleri bir felaket ihtimali üzerine odaklanır. Ölüyor olduğu aklına gelir ya da o an kontrolünü kaybedip delireceğini düşünür.

Davranışlar, panik kişinin hızla kendisi için tehlikeli olduğunu düşündüğü durumlardan kaçmasına neden olur. Kaçındığı zaman eğer endişesi hafifliyorsa, aynı ya da benzer durumlarla karşılaştığına kaçınmaya devam edecektir. Bu da geçici bir iyilik haline sebep olsa da panik ataktan kurtulmak için yetersiz bir çözümdür.

Panik Atak Neden ve Nerelerde Oluşur?

İnsan bedeni felaket anlarında bazı otomatik tepkiler gösterir. Bu tepkilerin, neden yersiz yere başladığı henüz tam olarak keşfedilmemiştir. Ancak; hastalık, bir yakının kaybı, uyuşturucu bağımlılığı, hamilelik, ilişkilerde yaşanan sorunlar, çevre değişiklikleri ya da uzun süren bir sıkıntı sonrasında ortaya çıktığı gözlemlenmektedir. Bu “sahte alarm” tepkileri birkaç kez yaşandıktan sonra bu kez hep aynı olaylar sonrasında ve aynı ortamlarda ortaya çıkar. Panik atak duygusu ile bağdaştırılan yerler arasında, sinemalar, metrolar, otobüsler, alışveriş merkezleri,dişçi, tünel, araba örnek gösterilebilir. Kişinin kendisini kapana kısılmış ve yardım alamayacağını düşündüğü her türlü ortamda ortaya çıkabilir. Korkunun derecesi günden güne değişiklik göstererek kişinin aklından şüphe etmesine bile yol açabilir. Bu da kişinin endişe yaratan durumlarla yüzleşme becerisini engeller. Zamanla kişi artık bu mekanlarda yanında güvendiği birisi bulunmadan hareket edemez hale gelir.

Ne Yapmalı?

Herkese yararlı olacak tek bir yöntem olmamasına karşın, panik duygusunun üstesinden gelebilmek için genel bir kural vardır: sizde panik yarattığına inandığınız duygular ve mekanlarla yüzleşmek. Ayrıca, en büyük korkunuzun neler hissedeceğinizi düşünmek olduğunu aklınızdan çıkarmamalı ve korkunuzun derecesini azaltmaya çalışmalısınız.

Panik atak giderilmesi mümkün olan bir rahatsızlıktır. Panik atakların tekrarlayıcı özelliği göz önüne alınarak hem psikiyatrik müdahale hem de psikoterapi yapılmalıdır.

Merve Tunay Dünya | Klinik Psikolog

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir