1906 yılında İzmir’de dünyaya gelen Muzaffer Şerif, 1924 yılında İzmir Amerikan koleji, 1928 yılında İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Felsefe bölümü ve beraberinde Yüksek Muallim Mektebi’nden mezun oldu. 1929 yılında da psikoloji öğrenimi için ABD’ye gitti. Bir dönem kısa aralıklarla Almanya ve Fransa’da dersler verdikten sonra 1937’de Gazi Eğitim Enstitüsü’ne geri döndü. İki yıl sonra Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi’nde psikoloji doçenti olarak görev almaya başladı.

Türkiye’de Zor Günleri

Muzaffer Şerif’in ve DTCF’deki diğer önemli öğretim üyelerinin özellikle düşünce alanındaki söylem ve çalışmaları, 16 Mart 1944’te üniversitedeki yakın arkadaşlarıyla birlikte “komünizm propagandası ve milli menfaatlere düşmanlık” iddiasıyla gözaltına alınmasıyla sonuçlandı. Yargılandığı sıkıyönetim mahkemesinde 27 yıl hapis cezasına çarptırıldı. ABD Dışişleri Bakanlığı, Muzaffer Şerif’in serbest bırakılması için Türkiye Hükûmeti nezdinde girişimlerde bulundu. Hükûmet, gelen tepkiler sebebiyle Başoğlu’nu 40 günlük tutukluluktan sonra, yurt dışına çıkma koşuluyla serbest bıraktı.

Amerika’daki Hayatı

Amerikan hükûmetinin verdiği bir bursu kabul eden Muzaffer Şerif Başoğlu, savaş koşullarında bir askeri uçakla ABD’ye gitti. Önce Princeton Üniversitesi’ne, daha sonra da Yale Üniversitesi’ne geçiş yaptı. Muzaffer Şerif’in Türkiye’den ayrılmak zorunda kalması ve geri dönememesinin, psikoloji biliminin Türkiye’de gelişimini hem yöntemsel hem de kuramsal anlamda yavaşlattığını söylemek hatalı bir çıkarım olmayacaktır. 1947 yılında ülkesine geri dönmek için başvuruda bulundu. O dönem devlet memuru sayılan üniversite hocalarının, “devlet memurlarının yabancılarla evliliğinin yasak olduğu” şeklindeki yasal düzenlemeye tabi olduğu gerekçesi ile eşi Carolyn Şerif ile evliliği bahane edilerek başvurusu reddedildi. Bu tarihten itibaren akademik çalışmalarında Muzafer Sherif imzasını kullanmayı tercih etti. 1980’li yılların başına değin görev yaptığı Pensilvanya Üniversitesi’nden emekli oldu.

Sınırların Ötesinde Bir Psikolog

  • Muzaffer Şerif, Amerika Birleşik Devletleri’nden (Harvard ve Columbia Üniversiteleri) uzmanlık
    ve doktora derecelerini alan ilk Türk akademisyendir.
  • 1939 – 1945 yılları arasında Ankara Üniversitesi Felsefe Bölümü Psikoloji Kürsüsünün başkanlığını yapan Muzaffer Şerif’i, Cumhuriyet Türkiyesi’ndeki Psikoloji kurucularından biri olarak tanımlamak hatalı olmayacaktır.
  • Tüm dünyada sosyal psikolojinin kurucularından biri olarak kabul edilen Muzaffer Şerif’in deney ve kuramı birleştirerek yaptığı çalışmalar günümüzde değerini halen korumaktadır.
  • Ünlü deneyleri; Otokinetik etki deneyi ve Robers Cave deneyidir.
  • Dünyaca ünlü Survivor yarışması, Robers Cave deneyinden esinlenilmiştir.

Robers Cave Deneyi

Hırsızlar mağarası deneyi olarak da bilinir. Muzaffer Şerif ve eşi Carolyne Şerif’in çalışmaları ve önderliğinde gruplar arası çatışmanın neden kaynaklandığını araştıran ve amaçların farklı olmasının kişilerin davranış üzerindeki etkisini ele alan bir deneydir.

Deneyin Özeti

Çalışmaya katılan 11 ve 12 yaşlarında olan 22 çocuk, 1954’te Oklahoma’daki Cave State Park’ta gerçekleşen bir yaz kampı olduğunu sanmaktaydılar. Çocuklar rastgele iki ayrı gruba ayrılır. Bir grubun diğer gruptan haberi yoktur. Kısaca çalışma üç aşamadan oluşmaktaydı. İlk aşamada amaç grup aidiyetinin oluşmasıydı. Bunun için etkinlikler, eğlenceler düzenlendi ve bir zaman sonra aidiyet bilinci oluştu. İkinci aşamada ise gruplara “başka bir grubun daha olduğu” açıklandı. Her iki grubun da diğer gruba karşı saldırgan ve önyargılı yaklaşımlarının olduğu saptandı. Her iki grupta kendi grubuna karşı son derece korumacıydı. Çünkü çocuklar ait oldukları grubu benimseyerek o grubun rollerini içselleştirmişlerdi.

Rekabet içeren bir oyun düzenlendi ve iki grup yarıştı. Buna karşın kazanan takıma ödül verildi. Bu grupları birbirlerine daha da kışkırttı. Son aşamada artık iki grubun hedeflerinin ortak olduğu söylendi. Gruplar ayrı şekilde sorunu çözemeyince bir süre sonra beraber sorunu çözmek için bir arada gelirler. Bu ve benzeri şekilde sorunu ancak ortak çözebilecekleri şeyler karşılığında iki grup deney sonunda kaynaşmış halde ayrılır.

Elde edilen veriler dahilinde ‘Gerçekçi Çatışma Teorisi’ oluşturuldu. Gruplar arası süreçleri başarılı şekilde açıklayan bu teori sosyal psikoloji tarihinde son derece önemlidir. Gruplar arasında rekabet, önyargı, kalıp yargılar ve abartılı negatif tutumlar olduğunda bu çatışmaları değiştirmek için kullanılabilecek yolun ortak sorun ve ortak hedef olduğu görüldü.

Muzaffer Şerif’in Başlıca Türkçe Kitapları

  • Irk Psikolojisi (1943)
  • Vaziyet Alışların (Atitudes) Psikolojisi Üzerinde Birkaç Yeni Araştırma (1944)
  • Değişen Dünya (1946)
  • Sosyal Kuralların Psikolojisi

Ayşe Dilhan Bektaş | Klinik Psikolog

Kaynaklar

Comments (1)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir