Künye

Tür: Dram/Romantik
Gösterime Giriş Tarihi: 11 Kasım 1994
Yönetmen: Robert Zemeckis
Ülke: ABD

Forrest Gump zeka seviyesi 75 olarak ölçülmüş otizm spektrum bozukluğuna sahip biridir. Film hayata geldiğindeki dezavantajlı durumu avantaja çeviren Forrest Gump’ın hayat hikayesini sunar.

Filmin Konusu

Forrest düşük zekasına sahip iyi niyetli bir adamdır. En iyi arkadaşı ve çocukluk aşkı olan Jenny, annesi orduya katıldığında edindiği Dan ve Bubba adında iki arkadaşı etrafında sürdürdüğü hayatında olumsuzluklara rağmen elde ettiği başarıları vardır. Madalyalar kazanır, balıkçı filosu kurar ve marka haline gelir. Gülen yüz emojisinin mucidi olur, şarkılar yazar ve başarıların sonucunda Amerika’nın başkanıyla görüşür.

Filmin Analizi

Çekildiği zamanda Amerika tarihinde var olan birçok olaya eğlenceli bir biçimde değinen, aynı zamanda Forrest’ın hayat hikayesini belgesel niteliğinde sunan bir başyapıttır. Film beyaz bir tüyün düşmesiyle başlar ve bu beyaz tüy aslında Forrest’ın hayatı yaşayış biçimiyle ilgilidir. Nasıl ki tüy kendini rüzgara bırakarak gitmesi gereken yere gider, Forrest da kendini hayata bırakarak yaşar ve birçok konuda oldukça başarılı olur.

Forrest “herkesin bir kaderi mi var yoksa hepimiz rüzgarda bir tüy gibi uçuşuyor muyuz bilmiyorum, her ikisi de doğru; kim bilir, her ikisi de aynı anda oluyor.” sözüyle tüyün anlamını açıklıyor gibidir. Aslında tüy rüzgara karşı bir direnç gösteremez ancak rüzgar tüyü her zaman gitmesi gereken yere götürür. Filmin sonunda bu tüyün seyirciye doğru uçması seyircinin de bu konuda düşünmesine gönderme yapıyor gibidir. Sahi, yapılan tercihler doğrultusunda mı yaşar insan yoksa rüzgardaki tüy gibi gitmesi gereken yere doğru mu yol alır? Her ikisini de yapıyorsa bunu nasıl başarıyor?

Run Forrest Run!

Forrest hayatı boyunca tehlikelerden koşarak kurtulur ve yolunda gitmeyen durumlarda hep koşar. Koşmak onu daha iyi hissettirmiştir. Jenny’nin onu terk etmesinin ardından Forrest 3 yıl 2 ay 14 gün 16 saat boyunca koşar. Koşmaya başladıktan sonra arkasında bir yığın insan onunla koşmaya başlar. Herkes kendi adına bir şey için koşuyordur ama kimse birbirinin ve Forrest’ın ne için koştuğunu bilmez. Forrest 3 yıl sonra aniden durur. Onlarca insan mühim bir konuşma yapacağını umarak meraklı gözlerle ona bakar. Forrest ise yorulduğunu ve eve gitmek istediğini söyler. Başlarda bu koşusunun bir sebebi olmadığını belirten Forrest, sonradan şunu söyler; “Annem her zaman hayata devam edebilmek için geçmişi geride bırakman gerekir derdi. Ben de galiba bunun için koşmuştum.”

Forrest geçmişi geride bırakabildiğini düşündüğünde koşmayı bırakır ve eve geri döner ancak geride bıraktığı geçmişinde onu bir sürpriz bekler, Baba olmuştur. Forrest’ın koşması gibi her bireyin hayatında geride bırakmak istediği anıları için yaptıkları başkadır. Bu koşarak, yüzerek, kitap okuyarak, spor yaparak, uyuyarak, gezerek, yeni insanlar tanıyarak veya sadece bekleyerek olabilir.

Rutinler ve Güvenli Alan

Forrest yeni bir etkinlik deneyimleyeceği zamanlarda oldukça gergin olmakta ancak bildiği bir etkinliği yaparken ne kadar zor olursa olsun bir süre sonra profesyonel olarak onu yapabilmektedir. Jenny ise her zaman yeni ve farklının peşinde olan, kötü durumlarla karşılaşan, mağduriyet yaşayan biridir. Bu iki zıt karakter önce çocukluk arkadaşı olurlar, ardından sevgili olurlar ve sonrasında evlenirler.

Forrest sisteme uyumlu olarak yaşar, sonunda zengin olur ve hayatına memnun şekilde devam eder. Jenny ise önce sistem ile çatışır fakat sonunda yaptıklarını geride bırakarak Forrest gibi sisteme uyum sağlayarak yaşamaya başlar. Forrest ve Jenny arasındaki bu zıtlık ve sonucunda sisteme uyum sağlayanın kazandığı bu durum insanlara sisteme uyum sağlarsan kazanırsın, uyum sağlamazsan kaybolup gidersin mesajını veriyor olabilir.

Hayat bir kutu çikolata gibidir, içinden ne çıkacağını asla bilemezsin.

Bir kutu çikolata almak birçok insanı mutlu etmeye yetebilecek güçtedir. Asıl önemli olansa bir kutu çikolatanın içinden ne çıkacağıdır. Sizce bir çikolata kutusundan neler çıkabilir? Bitter ve acı bir çikolata mı? sütlü tatlı bir çikolata mı? veya ikisinin karışık olduğu bir çikolata kutusu mu? Hayat ikisinin de karışık olduğu bir çikolata kutusu gibidir desek yanılmış olmayız. Acı ve tatlı hayatta hep olandır. Yaşamanın gerekliliği olarak insan da bunlara karşı kimi zaman yön vermeye çalışacak kimi zamansa akışına bırakacaktır. Filmin sonunda seyirciye doğru uçan beyaz küçük tüy gibi.

Naime Demirhan | Psikolojik Danışman

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir