Günümüzün gelişen teknolojisi ile birlikte hepimiz sosyal medyada daha fazla vakit geçiriyoruz. İstediğimiz bilgiye istediğimiz an ulaşabilmenin yanında ayrıca istemediğimiz içeriklere de çok fazla maruz kalabiliyoruz. Özellikle sosyal medyada diğer insanların fotoğraflarına ve videolarına bakarak kendimizi eleştirmek oldukça yaygın bir durum haline geldi. Kendimize karşı bakış açımız, günümüzü geçirdiğimiz sosyal medya paylaşımlarına göre şekillenmeye başladı. Özellikle de standart sayılan ve sürekli değişen akımlarla da birlikte, kendimize dair dengeli bir bakış açısına sahip olmak da gittikçe zorlaştı. Araştırmalar sosyal medyanın beden algısı üzerinde de büyük bir etkisi olduğu kanıtladı.

Beden Algısı Nedir?

Beden algısı, kişilerin görünümlerine ve fiziksel şekillerine dair duygu ve düşüncelerini içeren bir kendilik algısı olarak tanımlanmıştır (Cash, 2004). Kişi, olumlu ve olumsuz duyguları ve düşünceleri değerlendirerek kendine dair bir algı oluşturur. Kişinin dışarıdan nasıl göründüğü değil, kişinin kendisini bedeninde nasıl gördüğü ile ilgilidir.

Beden algısı, kişinin hem kendi bedeni hem de çevresindeki etkileşimlerden etkilenerek harmanlanmış bir şekilde ortaya çıkar. Esnek olabilmekle birlikte yaşam boyu gelişerek değişmektedir. Beden algısını etkileyen birden çok etken bulunmaktadır. Bunlara örnek göstermek gerekirse; yaş, cinsiyet, içinde bulunulan çevre, alışkanlıklar, akran grupları, toplumun fiziksel görünüşe biçtiği değerler, ebeveyn yaklaşımları ve özellikle günümüz için sosyal medya diyebiliriz.

Beden Algısı Nasıl Bozuluyor?

Hepimiz gün içerisinde nasıl gözüktüğümüzü kontrol etmek için aynaya bakarız. Aynaya baktığımızda ise bazen kendimizi çok canlı hissederken bazen de çok solgun hissedebiliriz. Aynı zamanda, o sırada kendi bedenimize dair görüşümüz ruhsal durumumuza bağlı olarak da değişebilir. Uzun vadede ise bu olumsuz değerlendirmelerin sürekli rol oynamaya başlaması ile beden algısı da bozulmaya başlar. Bu algı ‘gözlerimin bu kadar büyük olmasından rahatsızım’ gibi daha şiddeti düşük bir düşünce olabileceği gibi, ‘görünüşümden nefret ediyorum’ gibi daha şiddetli yüksek düşünceler şeklinde de ortaya çıkabilir.

Sosyal Medya Beden Algısını Nasıl Etkiliyor?

Beden algısını etkileyen televizyon, reklamlar ve dergiler gibi farklı birçok etken olsa da günümüzde bu algıyı etkilemede en büyük rol sosyal medyadadır. Kitleleri büyük oranda etkileme özelliğine sahip olan sosyal medyanın oluşturduğu ‘ideal vücut’ ve ‘ideal güzellik’ kavramları ise her an farklı bir şekilde karşımıza çıkabiliyor. Özellikle sosyal medya platformlarının gelir elde etme araçlarından biri haline gelmesiyle birlikte, bireylerin kendilerini en güzel ve en iyi haliyle gösterme çabası da gün geçtikçe artmaktadır.

Sosyal medyanın oluşturduğu ideallere uymaya çalışırken, bir yandan ‘ben neden böyle gözükmüyorum?’ gibi düşünceler de bizleri sarmaya başlayabiliyor. Gerçeği yansıtmayan fotoğraflar daha fazla yayılırken, kişilerin bedenlerine karşı bakış açıları da gittikçe bozulmaya başlıyor. Çare fotoğrafları düzeltme, düzenleme ve filtre uygulamalarında kendini standart algılara sığdırmaya çalışmak ile bulunuyor. Sonrasında ise kişiye zarar verebilecek düzeyde estetik operasyonlar, diyetler, zarar verici düzeyde spor yapma ve yeme bozuklukları ortaya çıkararak kişiyi hem bedenen, hem ruhen sağlıksız hale getirebiliyor.

Sosyal medyanın diğer bir yanı, kişileri gerçeklikten uzaklaştırma durumudur. Bireyler standart hale getirilmiş vücut ölçüleri ve yüz hatlarının dayatılması sonucunda kendilerini daha depresif ve özgüvensiz halde bulabiliyorlar. Yapılan bir araştırmada bir grup genç kadının sosyal medyada gördükleri mankenlerle kendi fiziksel görüntülerini karşılaştırdıklarında üzerlerindeki etkisi ölçülüyor. Beklendiği gibi bu görseller katılımcıların bedenleri konusunda daha düşük özgüvenli hissetmesine yol açıyor.

Olumlu Beden Algısı Gelişimi İçin Neler Yapılabilir?

  • Kişinin tüm pozitif ve negatif yönleri ile objektif bir değerlendirme yapması gerekmektedir. Bu değerlendirme ideal algısı tam olarak nedir, bu algı kimler tarafından yaratılmaktadır gibi soruları içerebilir.
  • Sosyal medyada takip edilen ve kişiye kendini yetersiz hissettiren hesapların takibinin bırakılması, bu yolda önemli bir adım olabilir. Bunun yerine daha fazla ilgi duyulan ve kişisel gelişime katkı sağlayan hesapları takip etmek faydalı olabilir.
  • Her beden farklıdır. Bu yüzden sizin bedeniniz nasıl bir yapıda, sağlık açısından size ne söylüyor, vücudun gerçek ihtiyaçları nedir gibi konulara odaklanılabilir.
  • En önemlisi ise, eğer bu konularda dengeyi sağlayamıyorsak bir uzmandan yardım alabiliriz.

Yapılan araştırmaların sonucunda sosyal medyanın kişilerin beden algılarını etkileyebileceği ve buna bağlı olarak beden algısında bozulmalar olabileceği de görülmüştür. Burada unutulmaması gereken şey, hepimizin kendine has bir genetiği ve vücut yapısı olduğudur. Her ne kadar ‘ideal’ adı altında bir algı oluşsa da, ideal olarak belirlenenin her biri yeni trendlerle oldukça hızlı bir şekilde değişime uğrar. Sosyal medya oldukça dinamik bir yapıya sahip olduğu için her yeni gün yeni bir algı da oluşturulması mümkündür. İdeal algısı kişiden kişiye değişkenlik gösterebilen bir durumdur. Yani, tek bir ideal olmadığı gibi bedeni ve güzelliği de tek bir kalıba sığdıramayız ve ideal ölçü olarak tanımlayamayız. Bu yüzden unutmamalıyız ki sosyal medyanın ideallerinin bizi tanımlamadığı ve bizden bir tane daha olmadığıdır.

Gaye Yüksekdağ | Psikolog

Kaynakça

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir