Acil bir durum karşısında olaya tanık olan kişi sayısı arttıkça olaya müdahale edilme olasılığının azalması durumuna seyirci etkisi denir. Kısaca başkalarının varlığı, insanların yardım etme isteğini azaltır.
Kitty Genovese Davası
1968 yılında 38 görgü tanığının önünde öldürülen ‘Kitty Genovese’ cinayetinden etkilenen John Darley ve Bibb Latane tarafından geliştirilen Seyirci Etkisi Teorisi bu cinayet üzerine ortaya çıkmıştır. Kitty Genovese, yaklaşık 30 dakika boyunca bıçaklı bir saldırıya uğrar. Kitty, saldırıya uğradığında olaya şahitlik eden 38 kişi olduğu anlaşılır. Buna rağmen kimse polisi aramamıştır ve Kitty’nin yardım çığlıklarına seyirci kalmışlardır. Buradaki insanlar, mutlaka birinin polisi aradığını düşünerek genç kadının ölümüne sebep olmuşlardır.
Seyirci Etkisi Neden Olur?
Seyirci etkisine neden olan iki ana faktör vardır. İlk olarak, yardıma ihtiyaç duyan kişiye karşı olan sorumluluğun seyirciler arasında dağılmasıdır. Yani herkes birbirinden durum ile alakalı bir şey yapmasını bekler. Bu tip durumlarda insanlar, “nasıl olsa birisi yardım eder” düşüncesiyle hareket etmeye meyilli hale gelir. Ancak bu durumun sonunda tıpkı Kitty Genovese davasında olduğu gibi hiç kimse hiçbir şey yapmayabilir.
İkinci neden ise, yaşanan olaya müdahalede başarısız olunması durumunda diğer izleyenlere kişinin kendini rezil etmekten korkmasıdır. Yani diğer gözlemciler tepki vermediğinde, bireyler bunu genellikle bir yanıtın gerekli olmadığının veya uygun olmadığının bir işareti olarak algılarlar. Bu sebepten dolayı öne atılarak kendilerini rezil etme ihtimalini göze alamayabilirler.
Bu Durum Nasıl Önlenebilir?
Araştırmacılar, bu eğilimin bilinmesi durumunda insanların yardım etme olasılığının arttığını söylüyor. Yani bir eylem de bulunmamızı gerektiren durumlarda bu fenomeni düşünüp bizi aslında nasıl geride tuttuğunu anlarsak, bunun üstesinden gelmek için gerekli adımları atabiliriz. Elbette bu kendimizi tehlikeye atmamız anlamına da gelmiyor.
Merhaba iyi çalışmalar. Ben şu an tercih dönemimdeyim ve psikoloji okumayı düşünüyorum ancak aklıma takılan bir şey var. İngilizce mi okumalıyım Türkçe mi sizce?
Merhaba Nisem. Psikoloji okumayı düşünmene sevindik. İngilizce okumanın avantaj/dezavantajları olduğu gibi Türkçe okumanın da aynı şekilde avantaj/dezavantajları olabiliyor. Örneğin; eğer ileride akademisyen olmayı planlıyorsan, alanımızla ilgili yayınların çoğu İngilizce dilinde olduğu için İngilizce okumanı öneririz. Ancak klinisyen olarak yoluna devam edeceksen ve Türkçe konuşan popülasyon ile çalışmayı düşünüyorsan Türkçe okuyabilirsin. Kaldı ki Türkçe okusan dahi İngilizce terimlerin çoğunu öğreneceksin. Yani ilerideki amacına bağlı olarak okuyacağoın dil tercihin değişiklik gösterebilir. Son kararı sana bırakıyor, ileride başarılı bir meslektaşımız olmanı diliyoruz.
İlginiz ve cevabınız için teşekkür ediyorum, iyi çalışmalar dilerim.